- ışınım
- излучение, радиация- iyonlaştırıcı ışınım
- kızılötesi ışınım
- morüstü ışınım
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
ışınım — is., fiz. 1) Işın veya tanecik yayımı, ışıma, radyasyon 2) Uzayda yayılan bir dalgayı oluşturan ögelerin bütünü, ışıma, radyasyon 3) Bir enerjinin ışık demeti durumunda yayılması, ışıma, radyasyon 4) Isının, bir kaynaktan ışın ve dalga hareketi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ışınım akısı — is., gök b. Birim düzeyden birim zamana geçen ışınım … Çağatay Osmanlı Sözlük
ışınım alıcısı — is., gök b. Işınıma karşı duyarlı araç veya gereç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ışınım basıncı — is., gök b. Işınımın yayılma doğrultusuna dik birim yüzeye birim zamanda yüklediği itme gücü … Çağatay Osmanlı Sözlük
ışınım dengesi — is., gök b. Bir yüzeyin aldığı ve yaydığı ışınımın denkliği … Çağatay Osmanlı Sözlük
akı — is., fiz. Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan Birleşik Sözler ışık akısı ışınım akısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
alıcı — is. 1) Satın almak isteyen kimse, müşteri 2) Kendisine bir şey gönderilen kimse 3) fiz. Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt Radyo alıcısı. 4) fiz. Almaç 5) sin., TV Kamera 6) hlk. Azrail Birleşik Sözler alıcı kuş alıcı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
basınç — is., cı, fiz. Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik Gazların içinde kapalı oldukları kabın her yönüne doğru basınçları vardır. Birleşik Sözler basınç boynu basınç anahtarı basınç duyumu basınç odası … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozunmak — nsz, kim. 1) Birleşik bir madde, daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılmak 2) fiz. Işınetkin bir çekirdek, ışınım salarak değişikliğe uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozunum — is., kim. 1) Birleşik bir maddenin daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılması, dejenerasyon 2) fiz. Işınetkin bir çekirdeğin ışınım salarak değişikliğe uğraması olayı, dejenerasyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
denge — is. 1) Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans 2) Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar Ruhsal denge. 3) Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması 4) Ekonomik hayatın uyumlu düzeni 5) fiz … Çağatay Osmanlı Sözlük